Özet
Aristoteles’in Peri Hermêneias’ta olumlama ve olumsuzlama arasında ortaya attığı öncelik ve sonralık ilişkisinin mantık açısından yükleme ve hüküm bağlamında birtakım önemli sonuçları olmuştur. Mantıksal bakımdan karşımıza çıkan problem olumlama, yani bir şeyi bir başka şey hakkında öne sürme ile olumsuzlamanın, yani bir şeyi başka bir şeyden ayırarak öne sürmenin söz olmak bakımından aynı statüde olup olmadıklarına ilişkindir. İbn Sînâ, eş-Şifâ külliyatının Peri Hermêneias’a karşılık gelen eseri olan, el-İbâre’nin birinci makalesinin beşinci faslında (el-İbâre, I.5) olumlama ve olumsuzlamayı bu mantıksal sorun bakımından ele alır ve konuya dair kendi pozisyonunu nispet ve hüküm ayrımı üzerinden ortaya koyar. Ne var ki eş-Şeyh’ur-Reîs’in metni bazı açılardan okuyucu için kapalı bir görünüm arz etmektedir. Bu kapalılığın sebebi İbn Sînâ’nın metninin arka planında Helenistik şarihler arasında cereyan eden bir tartışmanın yatmasıdır. Bu makale el-İbâre’nin mevzubahis pasajlarındaki mantıksal problemi daha iyi anlamak için mevzubahis metni Helenistik şarihlerle birlikte okumayı teklif etmektedir. Bu okumada başvuracağımız kaynak, Peri Hermêneias’a Latince şerh yazmış olan Boethius’tur. Çalışmamızda Boethius’un şerhinin ilgili bölümünde, fikirlerini aktardığı Helenistik şarihlerin (Aphrodisiaslı İskender, Porphyrios ve Syrianos) pozisyonlarının İbn Sînâ’nın olumlama ve olumsuzlamaya dair savunduğu ve eleştirdiği görüşlerle örtüştüğünü ortaya koymaya çalışacağız. Bu bakımdan makaledeki okumamız, bir yandan İbn Sînâ’nın ilgili metnini ve bu metindeki mantıksal sonuçları, diğer yandan filozofun Helenistik şarihlerle ilişkisinin boyutlarını daha iyi anlamayı amaçlamaktadır.